Pervin Buldan: “En Karanlık Anda Dahi Kadınların Aydınlattığı Yol, Halkın Yakasına ve Koltuklarına Sıkı Sıkıya Sarılmış Diktatörleri Alaşağı…
HDP Eş Genel Lideri Pervin Buldan; “AKP-MHP erkek iktidarı; savaş, çatışma ve kutuplaştırma siyaseti ile toplumu teslim almaya çalışmaktadır. Bu siyasetlerin sonucunda tüm topluma açlığı, yoksulluğu, geleceksizliği dayatmaktadır. Bu erkek siyasetler, bayanlar için ağır ekonomik sıkıntılardır tıpkı vakitte. Tıpkı vakitte geçim derdidir, işsizliktir, sömürüdür, şiddettir, ömrün tehdit edilmesidir. Bayanlar her gün sokaklarda, konutlarda, işyerlerinde katledilirken bu iktidar bayan katliamlarını önlemek yerine bayanlara karşı savaş açmıştır” dedi. Buldan, “Dünyanın neresinde olursa olsun bayanlara uygulanan hiçbir zulmü kabul etmedik, etmeyeceğiz. En karanlık anda dahi bayanların aydınlattığı yol halkın yakasına ve koltuklarına sıkı sıkıya sarılmış diktatörleri alaşağı etmektedir, edecektir” diye konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, TBMM’de partisinin Grup Toplantısı’nda konuştu. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla Grup Toplantısı’na kadın platformları ile il ve ilçelerden partili kadınlar katıldı.
Buldan; “Yaşamımızla, gayretimizle direneceğiz sevgili bayanlar. Siyasetimizle, sözümüzle, kalemimizle direneceğiz. Yürüyüşlerimizle, halay ve danslarımızla, zılgıtlarımızla direneceğiz sevgili bayanlar. Beyaz tülbentlerimizle, allı morlu şallarımızla ve saçımızın teliyle direneceğiz sevgili bayanlar. Bayanlar olarak bulunduğumuz her yerde ‘jin, jiyan, azadi’ (Kadın, yaşam, özgürlük) demeye devam edeceğiz” dedi.
Pervin Buldan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“SAVAŞ SÜREÇLERİNDE BÜTÜN MAĞDURİYETLERİ EN DERİNDEN BİZ BAYANLAR, ANNELER YAŞARIZ: Ne yazık ki savaş can almaya devam ediyor. Antep’in Karkamış ilçesi başta olmak üzere hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Yaralılar için acil şifalar diliyorum. Tüm kayıpların acısını yüreğimizde en derinden hissettiğimizi bilhassa tabir etmek istiyorum. Savaş en büyük yıkımdır, felakettir ve acıların en tarifsizi savaşlarda yaşanır. Savaş süreçlerinde bütün bu mağduriyeti hem biz bayanlar, biz anneler çok daha derinden yaşarız ve hissederiz.
AKP-MHP SAVAŞ ZİHNİYETİNİ HERKES GÖRMELİ: İktidarın bekası için canları ve hayatı hiçe sayan AKP-MHP savaş zihniyetini herkes görmelidir. Kaybedeceğini gören AKP-MHP ittifakı siyasi ömrünü uzatmak için seçim kampanyasını savaş siyasetleri ile başlatmış durumdadır. Kuzey ve doğu Suriye sivil yerleşim bölgelerine yönelik olarak gerçekleştirilen hava operasyonu ve akınların çabucak öncesinde Taksim’de yaşanan karanlık patlama kesinlikle tesadüf değildir. Ortada elbette ki aydınlatılması gereken yığınla soru işareti vardır.
BU OYUNLAR TUTMAYACAK: Bu karanlığı açıklığa kavuşturmak yerine savaş siyasetine sarılan iktidara çok net bir şekilde söylemek isterim ki bu oyunlar tutmayacaktır. AKP-MHP iktidarının iddia ettiği gibi kuzey, doğu Suriye’deki demokratik idare modeli Türkiye için bir tehdit değildir. Hakların ortak geleceği açısından asıl tehlike AKP-MHP’nin dayattığı savaş politikalarıdır. Kuzey ve doğu Suriye halklarına, Kürt halkına, bayanlara yaşattığınız bu savaştan ve yıkımdan size asla bir iktidar çıkmayacaktır.
SAVAŞA HAYIR: Bu iktidarın yarattığı çıkar savaşlarının bir tek insanın canına dahi mal olmasına asla müsaade vermeyelim. Demokratik, ortak bir geleceğin inşası için gücümüzü ve irademizi kesinlikle fakat kesinlikle birleştirelim. HDP, bu husus başta olmak üzere bütün bu savaşlar, çatışmalar ve şiddetler karşısında üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirmeye hazırdır ve her zamanki üzere kararlıdır. ‘Savaşa hayır’ diyorum.
25 KASIM BAYANA YÖNELİK ŞİDDETLE GAYRET HAFTASI: İki hafta üst üste Küme Toplantısı’nı yapmamın sebebi, bu haftanın 25 Kasım’a geliyor olmasından kaynaklı. Bir defa daha 25 Kasım Bayana Yönelik Şiddetle Çaba Haftası’nda bütün bayan arkadaşlarıma, katledilen bayanları anarak; şiddete uğrayan, baskı gören, mağdur olan tüm bayan arkadaşlarımı da selamlayarak bayan haftasında konuşmak üzere bir kere karşınızda olduğumu belirtmek istiyorum.
KADIN GAYRETİNİ MUVAFFAKİYETE ULAŞTIRMA KELAMIMIZ VAR: Erkek rejimlerin gücüne yaslanılarak katledilen Jina Mahsa Amini ve Nagihan Akarsel şahsında bütün bayanları hürmetle ve hasretle anmak istiyorum. Tekrar dün kaybettiğimiz Plaza de Mayo Anneleri’nden Bona Fini’yi çabasına olan sonsuz hürmet ve minnetimle anmak istiyorum. Biz bayanlar ve HDP olarak onlara kelamımız var, adalet ve eşitlik kelamımız var. Bayan çabasını muvaffakiyete ulaştırma kelamımız var. Onların onurlu gayretini yaşatmaya ve yükseltmeye devam edeceğimizi de bir defa da belirtmek istiyorum.
SAÇIMIZIN TELİYLE DİRENECEĞİZ: Ömrümüzle, gayretimizle direneceğiz sevgili bayanlar. Siyasetimizle, sözümüzle, kalemimizle direneceğiz. Yürüyüşlerimizle, halay ve danslarımızla, zılgıtlarımızla direneceğiz sevgili bayanlar. Beyaz tülbentlerimizle, allı morlu şallarımızla ve saçımızın teliyle direneceğiz sevgili bayanlar. Bayanlar olarak bulunduğumuz her yerde jin, jiyan, azadi (Kürtçe: Kadın, yaşam, özgürlük) demeye devam edeceğiz.
KADINLARIN AYDINLATTIĞI YOL, DİKTATÖRLERİ ALAŞAĞI ETMEKTEDİR: İran’da Jina Masha Amini’nin katledilmesi ile bayan düşmanı molla rejimine karşı başlatılan büyük toplumsal uğraşın biz bayanlar açısından yeni bir devrin başlangıcı olduğunu belirtmek istiyorum. Bilinsin ki bu problem yalnızca İranlı bayanların değil tüm dünya bayanlarının ortak problemidir. İran’da başlayan demokratik direnişi, insanlık dışı uygulamalar ile baskılamaya çalışan molla rejimi uygun bilmelidir ki bayanların haklı uğraşı karşısında hiçbir fermanın kararı yoktur. Dünyanın neresinde olursa olsun bayanlara uygulanan hiçbir zulmü kabul etmedik, etmeyeceğiz. En karanlık anda dahi bayanların aydınlattığı yol halkın yakasına ve koltuklarına sıkı sıkıya sarılmış diktatörleri alaşağı etmektedir, edecektir.
ERKEK SİYASETLER: AKP-MHP erkek iktidarı, savaş, çatışma ve kutuplaştırma siyasi ile toplumu teslim almaya çalışmaktadır. Bu siyasetlerin sonucunda tüm topluma açlığı, yoksulluğu, geleceksizliği dayatmaktadır. Bu erkek siyasetler, bayanlar için ağır ekonomik sıkıntılardır birebir vakitte. Birebir vakitte geçim derdidir, işsizliktir, sömürüdür, şiddettir, hayatın tehdit edilmesidir. Bayanlar her gün sokaklarda, konutlarda, işyerlerinde katledilirken bu iktidar bayan katliamlarını önlemek yerine bayanlara karşı savaş açmıştır. Bayan çabamızı amaç haline getirerek yargılamaya çalıştıklarını da örneklerini paylaşacağım.
SALDIRILARIN GAYESİ BAYAN ÇABASINI ETKİSİZLEŞTİRMEK: İstanbul Mukavelesi’ni kaldıran da bayan kurumlarını kapatan da yargısıyla bayan katillerini hür bırakan da bu bayan düşmanı iktidardır. Bu iktidarın bayanların özgür iradesini teslim almak için peş peşe yeni cezaevleri açmıştır. Bu cezaevlerinde çıplak arama dahil her türlü insanlık dışı azap, keyfi uygulamalar rutin hale gelmiştir. Bütün bu akınların hedefi elbette ki birdir. O da bayan gayretini etkisizleştirmektir.
ŞERHİMİZİ KOYACAĞIZ: Meclis’te bütçe görüşmeleri devam ediyor. İçerisinde kadının adının dahi neredeyse geçmediği bu bütçeye şerhimizi en güçlü şekilde koyacağız. Erkeklerin, savaşın bütçesine karşı toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçe istediğimizi her platformda dile getireceğiz. Bu kapsamda HDP Kadın Meclisi olarak 30 Ekim’de Toplumsal Cinsiyete Hassas Bütçe Çalıştayı’mızı her kesitten, her yaştan, her görüşten bayanla bir ortaya gelerek başarılı bir biçimde gerçekleştirdik.
HDP OLARAK MÜSPET AYRIMCI BİR PROGRAMI HAYATA GEÇİRECEĞİZ: Bayanın görünmeyin emeğini teminat altına alacağımızı belirtmek istiyorum. Bayan yoksulluğunu ve yoksunluğunu sonlandıracak her türlü ekonomik önlemi HDP olarak alacağımız belirtmek istiyorum. Sağlıktan eğitime, barınmadan ulaşıma bayanların garantili istihdamına kadar her alanda bayanlar için olumlu ayrımcı bir programı hayata geçireceğiz HDP olarak.
KADIN DEMEK; ÖZGÜR, EŞİT BİR GELECEK DEMEK: Bayanların alın terinin bir tek damlasını dahi talancı erkek iktisat nizamına yedirmeyeceğiz. Buradan size bir defa daha kelam veriyoruz. Bu da yetmez, bugüne kadar biz bayanların emeğinden, ömründen çaldıkları bütün kazanımlarımızı misli ile bu erkek nizamından geri alacağız. Tarihin başından beri eşit ve adil bir ömrün kilit rolünde biz bayanlar varız. Bayan demek; özgür, eşit bir gelecek demektir. Biz bu geleceği kurmaya muhakkak kararlıyız.
TÜRKİYE’Yİ TEK ADAMLARA TESLİM ETMEYECEĞİZ: Kimsenin şüphesi olmasın ki Türkiye’yi tek adamlara teslim etmeyeceğiz sevgili bayanlar. Bayanlar olarak bu ülkeyi biz bayanlar yöneteceğiz. 2023 seçimlerine damgayı biz bayanlar vuracağız. Biz bayanlar, kendimizi seçeceğiz; biz bayanlar kendimizi yönetecek olanları seçeceğiz. Jin, jiyan, azadi demeye devam edeceğiz. Barış için insan hakları ve adalet için jin, jiyan, azadi demeye devam edeceğiz. Direnişleri ile diktatörlükleri sallayan tüm dünya bayanları ile birlikte jin, jiyan, azadi diyorum.”
